Modern bilim, bedenlerimizin ve zihinlerimizin sağlıklı kalmasına yardımcı olmak için sonsuz olanaklar sunar. Son günlerde bazı araştırmacılar hafızamızda bulunan belirli anılarımızı zayıflatmak ya da tamamen silmek üzerinde çalışmalar yürütmeye devam ediyorlar. Belki de yakın gelecekte unutmak istediğimiz eski sevgilimizi kara deliğe gönderebilirler.
Anıları, bize kim olduğumuzu hatırlatan dünya hakkındaki tecrübelerimizin bütünü olarak tanımlayabiliriz. Olumlu ya da olumsuz tüm hatıralar büyümemizi ve gelişmemizi sağlamaktadır. Sıcak sobaya dokunduğumuz anı unutursak, tekrar tekrar sıcak sobaya dokunarak acı çekmemize neden olabilir. Fakat hayatımızı olumsuz yönden etkileyen ve köklü değişikliklere neden olan bazı travmatik anılarımızı unutmamız, travma sonrası yaşanan ruhsal bozuklukların tedavisi olabilir.
Bir anının oluşum-hatırlanma ve unutulma aşamaları hakkında yapılan çalışmalar son yıllarda bir çok araştırmacının dikkatini çekmektedir. Yapılan çalışmalar sayesinde hafızanın çalışması hakkında günümüzde geçmişe göre daha fazla bilgiye sahibiz. Bununla birlikte, son yıllarda araştırmacılar hatıraları manipüle etme olasılığını araştırmaya başladılar.
Cambridge’deki Massachusetts Institute of Technology’den bir grup araştırmacı, anılarımızı yapay bir şekilde değiştirip değiştirmeyeceğimizi anlamak için, farelerin hafızasına yapay anılar yerleştirmeye çalıştı. Bu ilk çalışma 2013 yılında gerçekleştirildi. Farelerin hafızasını manipüle etmek amacıyla optogenetik bir yöntem kullandılar.
Prof. Susumu Tonegawa’nın liderliğindeki ekip, biri uzaysal hafızayı harekete geçiren hipokampusta, diğeri de korku hafızasını harekete geçiren amigdalada da olmak üzere iki grup nöronu senkronize etmek için optogenetik yöntemleri kullandı. Deney başarılı oldu – fareler hiçbir zaman kötü bir deneyime sahip olmadıkları bir alanla korkuyu ilişkilendirmeye başladı. 2014 yılında buna benzer iki çalışma daha başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Farenin beyninde gerçekleştirilen bu durum insanların beynine aktarılabilir mi? sorusu hepimizin aklına gelen ilk sorulardan biri oluyor. Dr. Berrens bu konuyu şöyle açıklıyor. “Fareler ve sıçanlar gibi insan olmayan memelilere gerçekten bir çok yönden çok benziyoruz. Okumayı ve yazmayı öğrenirken insan beyninin geliştirdiği hafıza oluşumu ve konsolidasyon süreci aynı zamanda sıçan ve farelerde de küçük farklılıklar ile çalışmaktadır.”
Gönüllü insanlar üzerinde yapılan son deneylerde, insanların hafızasından istenmeyen anıların silinmesine üzerinde çalıştılar. Bu deneyin sonucunda gönüllülerin daha önce hatırladıkları olumsuz anıyı artık hatırlayamadıklarını gözlemlediler. Bu, araştırmacıları bazı durumlarda en azından sıçanlarda yapılan önceki çalışmalarda olduğu gibi insanlarda travmatik hatıraların yeniden hatırlanmamasına yardımcı olabileceği sonucuna varmasını sağladı.
Yakın gelecekte bu çalışmalar, kötü olaylara maruz kalmış insanlarda travmatik hatıraların etkisinin azaltılmasında yararlı bir yöntem olabilir.