7 den 70 e Konuşma Bozukluğu !

7 den 70 e Konuşma Bozukluğu !

Merhaba, geçen günlerde konuşma bozukluğu çatısı altında saydığımız artikülasyon bozukluğu ve kekemeliğe sahip bir kaç vakanın ‘Allah beni böyle yaratmış’ diyerek terapi almayı reddettiğini ya da terapiden fayda sağlayamayacağını düşündüğünü gördüm. Bu tutum konuşma bozukluğunu genetiğe indirgemenin yanında (biliyoruz ki çevresel faktörlerin de etkisi bir hayli fazla), bozukluğa bağlı olarak kişide psikolojik bir etkilenimin de olduğunu gösteriyor.

Konuşma bozukluğu sosyal hayatı fazlasıyla etkileyen bir problem. İlkokul döneminden itibaren bakıldığında; sırf akran zorbalığını bile ele alsak kişide özgüven eksikliği, toplumdan kendini soyutlama gibi kişiliğin oturmasında ve hayata bakış açısını kazanmasında önemli rol oynayan unsurlarda olumsuz sonuçlar görmemiz mümkün. Konuşma bozukluklarında ek olarak görebileceğimiz bu ve benzeri sıkıntılar direkt benimle ilgili değil elbette ama terapilerde bu durumun sonuçlarını görüyoruz ve gerekli yönlendirmeleri olabildiğince yapmaya çalışıyoruz. Neyse ben kendimle alakalı kısma gireyim ve konuşma bozuklukları terapilerinin ne zaman yapılabileceğine ve fayda sağlanıp sağlanamayacağına dair bir kaç şeyden bahsedeyim.

Bahsedeceğim şeyler her durum için geçerli olmayacaktır çünkü terapilerden önce ayrıntılı değerlendirme yapılır ve var olan duruma uygun terapi planı geliştirilir.

Artikülasyon bozukluğu terapisinden başlayalım, en basit örnek olarak /r/ sesini doğru üretememe. /r/ sesi gelişimsel olarak en son kazanılan sestir ve 4 yaşa kadar bu sesin üretimi için bekleriz. Kişi 4 yaşı geçtikten sonra yaşı hiç fark etmez yani 7’den 70’e artikülasyon terapisi yapılabilir. Çevremdeki insanlara bunu söylediğimde çok şaşıranlar olmuştu. Bu probleme sahip olup da çözümü olduğunu bilmeyenler ise çok sevinmişti.

Artikülasyon terapilerinde yaş ilerledikçe öğrenilmiş hatalara bağlı olarak terapi süreci biraz daha uzun olabiliyor ama kişinin gayretiyle bu problem de halledilebiliyor.

Kekemelik terapilerinde işler biraz daha farklı çünkü kekemelik artikülasyon bozukluğu kadar net bir konuşma bozukluğu değil; çevre, stres vs. etkilendiği bir çok etmen var. Kekemelik terapileri bu yüzden daha uzun soluklu bir süreç izler. Durun, durun hemen olumsuz duygulara kapılmayın bunu da başarabilirsiniz! Kekemelik terapileri de aynen artikülasyon terapisi gibi 7’den 70’e yapılabilir bunun için tek bir şart var o da; kişide görülen konuşma bozukluğunun kekemelik tanımına uyuyor olması.

Kekemelik terapilerinde kişinin terapiye katılımı ve verilen görevleri yerine getirmesi terapinin başarısı açısından çok önemlidir. Terapi başarısı diyorum ama önemli olan kişinin günlük hayattaki akıcılığından memnun olmasıdır, bu da terapi başarısı sayılır.

Kısaca özetlemek gerekirse; konuşma bozukluğu terapileri için yaş sınırı yoktur, terapiden sağlanacak yarar kişinin terapiye istekliliği ve gayreti ile paralellik izler.

Konuşma bozukluğunuzu yenmek isterseniz bir dil ve konuşma terapisti size seve seve yardım edecektir, iyi günler ?

Yazar: Dil Konusma Bozuklukları Terapisti Feyza Deniz ÇOĞAN