Mübarek ramazan ayı huzur, mutluluk, yardımlaşma ve kardeşlik ayıdır. Soframızı paylaşarak, yaradana verdiği nimetlerden ötürü şükür ile ibadet ederek huzur ve mutluluğa erişiriz. Bunların yanında oruç tutmak sağlığımızı olumlu yönde desteklemektedir.  Bu ayda oruç tutanlardan fazla kilosu olan zayıfladı, kötü alışkanlıklara sahip oalnlar için bundan kurtulması için bir fırsat oldu.

Bu mucize ibadet üzerinde araştırma yapan bilim ve tıp insanları her geçen gün orucun yeni faydalarını keşfediyor, sağlığımıza, toplum hayatına ve alışkanlıklarımız üzerine olan müspet etkileri karşısında hayranlıklarını gizleyemiyorlar.

Haziran 2017 yılında Suzanne Wu tarafındanuzun süreli açlığın yani orucun bağışıklık sistemimiz üzerindeki etkilerini incelemiştir. Uzun süreli açlığın, bağışıklık sistemini desteklemenin ötesinde kök hücreleri durgun halden çıkarıp kendilerini yenilediklerini tespit etmiş.

Uzun süreli aç kalındığında vücut enerji tüketimini azaltmaya çalışıyor ve ilk olarak da bunu sağlamak için ihtiyacı olmayan glikoz, yağ ve keton depolarını kullanmaya zorluyor. Ayrıca, beyaz kan hücrelerinin (akyuvarlar veya lökositler) önemli bir kısmını geri dönüşü olmadan parçalıyor. Bu aynı uçakta fazladan olan kargo yükünün azaltılmasına benzetiliyor. Böylelikle bedenimiz zararlı olabilecek etkisiz kısımlardan kurtulmuş oluyor ve toksik (zehirli) maddelerden temizleniyor.

Açlıktan sonra yendiğinde ise akyuvarlar yeniden üretilerek yenileniyor.

Oruç bu özelliğiyle kemoterapi gören kanser hastalarına tavsiye ediliyor. Çünkü kemoterapi bilindiği gibi immun yani bağışıklık sistemini baskılayan bir tedavi şekli. Bu şekilde yenilenen ve güçlenen bağışıklık sistemi ile kemoterapinin zararlı etkilerini hafifletmek mümkün olabiliyor.

Sonuç olarak uzun süreli oruç döngüleri bağışıklık sistemini zarardan kurtardığı gibi bağışıklık sisteminin rejenerasyonunu tetikliyor. Kök hücrelerini durgun halden kendini yenileme durumuna sokuyor.

Doktor Ela Söylemez: